Gebelik Zehirlenmesi (Preeklampsi)
Tıpta bugüne kadar çok sayıda hastalık teşhis edilmiş, tedavi edilmiş ve neden olduğu ortaya çıkmış olmasına rağmen gebelik zehirlenmesinin gerçek nedeni tam olarak ortaya konamamıştır. Bu durum daha ziyade gebeliğin 2. trimesteri dediğimiz yirminci haftasından sonra şu problemler ortaya çıkar. Kan basıncının yüksekliği, ellerde ve yüzlerde şişme (ödem), proteinüri dediğimin idrarda albüminirü görülmesi. Bu üç belirtiden bir-iki tanesinin olması bizi teşhise götürür. Bu hastalık en erken gebenin ayrıntılı ultrason döneminde 20-21. haftalarda doppler ultrasonda bazı bulguların görülmesiyle şüphelenilir. Onun içindir ki mutlaka her hastanın her gelişinde hem hasta kişiye bu ödemler hakkında bilgi verilmeli hem kilosu yakından takip edilmeli, hem de tansiyonu her gelişinde sık sık kontrol edilmelidir. Eğer kişinin kan basıncı ve idrar muayenesini ihmal edecek olursa böyle bir problemle karşılaşıldığında aniden çok ciddi sorunlar yaratabilir. Anne ölümlerine dahi neden olabilir, bebek ölümlerinde %50 oranında sebebiyet veren çok önemli bir hastalıktır. Burada mutlak suretle hastanın yakın takibi gerekir. Bunun iki dönemi vardır: preeklampsi ve eklampsi. Preeklampside tansiyon, idrarda albümin ve ödem problemleri vardır ama eğer bu tansiyon 16-18 üzerine çıkıyorsa artık bu ağır preeklampsidir. Eğer kişide bu belirtiler başlarsa ve ayrıca karaciğer bölgesinde yani kişinin karın sağ üst kısmında bir ağrı veya şiddetli bir baş ağrısı hissetmeye başlarsa bu kriz geçireceğinin bir belirtisidir. Hasta aniden krize girebilir, aniden bayılabilir, yere düşebilir. Çok ciddi bir durumdur ve acilen yoğun bakımı olan bir hastanede tedaviye başlanmalıdır. Ancak bu hasta yakından takip edilecek olursa erken dönemde doğurtulup bebek bir yoğun bakım servisinde yatırılabilir. Anne de bu durumdan çok rahatlıkla kurtulabilir. Bütün problem hastanın ve doktorun çok çok dikkatli olmalarını gerektiren bir hastalıktır.